Eğitim Sen Aydın Şubesi: Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi kriminalize edilemez
Eğitim Sen Aydın Şubesi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini kriminalize etmeye çalışan Milli Eğitim Bakanlığı ve yandaş sendikalara karşı basın açıklaması düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel
Eğitim Sen Aydın Şubesi, 11 Mart 2025 tarihinde saat 13.00'te Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi. "Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelemizi kriminalize etmeye çalışanlara karşı cevabımızdır" sloganıyla yapılan açıklamayı Eğitim Sen Aydın Şube Başkanı Suat Güneş okudu.
Basın açıklamasında, son dönemde kimi sendikalar, dini dernekler, tarikatlar ve cemaatler tarafından hedef gösterilen toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine vurgu yapıldı. Kadınları kamusal alandan dışlamaya yönelik girişimlere karşı "kadın mücadelesi" denilmekten vazgeçilmeyeceği ifade edildi.
Eğitim Sen, 10 Mart'ta toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ders yapılmasına dair bir karar alınmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) kamuoyuna çarpıtmalara dayalı ve suçlayıcı ifadeler içeren bir açıklama yaptığını belirtti. Basın açıklamasında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yalnızca akademik bir kavram olmadığı, uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve demokratik eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı. UNESCO, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası eğitim kurumlarının da toplumsal cinsiyet eşitliğini temel bir gereklilik olarak kabul ettiğine dikkat çekildi.
"MEB bilimsel gerçekleri yok sayıyor"
Eğitim Sen, MEB'in toplumsal cinsiyet eşitliğini "zararlı" veya "tehdit" olarak gösterme çabasının bilimsel bilgiden uzak olduğuna işaret etti. Bakanlığın, geleneksel cinsiyet rollerini mutlaklaştıran bir bakış açısı benimsediği belirtilerek, çocuklar ve toplumsal yaşam üzerindeki gerici politikaların tehdit oluşturduğu ifade edildi.
Eğitim Sen, MEB'e 2014-2016 yılları arasında yürüttüğü "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi"ni (ETCEP) hatırlatarak, bakanlığın kendi belirlediği tanımlara bile ters düşen bir tutum sergilediğini dile getirdi. Proje kapsamında MEB'in toplumsal cinsiyet eşitliğini "kız ve erkek çocukların eğitime eşit erişim hakkına sahip olmaları ve eğitim süresince eşit fırsatların sunulması" olarak tanımladığı hatırlatıldı.
"Eğitim bilimsel ve laik olmalı"
Eğitim Sen, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminin öğrencilerin adalet, insan hakları ve eşit yurttaşlık bilinciyle yetişmesini sağlayan temel bir unsur olduğunu belirtti. Cinsiyetçi kalıplara dayanan bir eğitim anlayışının çocukların gelişimine zarar vereceği ve otoriter toplumsal normlara mahkûm edeceği uyarısı yapıldı.
Eğitim Sen, iktidarın kadın cinayetleri, çocuk istismarı ve erken yaşta zorla evlilikler gibi sorunlara karşı etkisiz kaldığını ve bu politikaların eğitim sistemine de yansıtıldığını ifade etti. Özellikle "Maarif Yüzyılı" eğitim müfredatı başta olmak üzere dini vakıf, cemaat ve tarikatlarla imzalanan protokollerin eğitimi ideolojik bir araca dönüştürme çabasına dikkat çekildi.
"Eğitim Sen hedef gösteriliyor"
Eğitim Sen, iktidarın kadınları "aile içinde kutsallaştırma" anlayışıyla hareket ettiğini ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini kriminalize ederek hedef aldığını söyledi. MEB'in ideolojik ve bilimsel olmayan açıklamalarının, iktidarın politikalarıyla paralel olduğu belirtildi.
Eğitim Sen, bilimsel, laik ve demokratik eğitimi savunmaya devam edeceğini, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminin bir insan hakkı olduğunu ve bu yolda mücadelesini sürdüreceğini vurguladı. MEB'in bu tutumuna karşı tüm eğitim emekçilerinin ve demokratik kitle örgütlerinin birlik içinde olması gerektiği ifade edildi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et